1 Temmuz 2010 Perşembe

2000 yılında üniversiteden mezun oldum. Aradan 10 yıl geçmiş. Bunun 5 yılını profesyonel iş yaşamında geçirdim. Geri kalan 5 yılını iş aramakla. Çalıştığım işlerin ikisine tavsiye ve tanıdık yoluyla girdim, birini ise kariyer.net üzerinden buldum ve yaptığım görüşme de benim yaşımdaki çalışma arkadaşlarımlaydı, IK ile değil.

İş aramakla geçirdiğim 5 yılda ise genelde IK departmanlarıyla görüştüm. Departman ile görüştüğüm azdır. IK ile görüşmelerimden sonra hiçbir zaman ikinci görüşmeye çağrılmadım. Her zaman kadınlarla görüştüm, erkeklerle görüştüğüm çok nadirdir.

Şimdi genel tabloya bakacak olursak pek iç açıcı değil. Gerçekten benim vasıfsız olduğumu, sadece tanıdık vasıtasıyla iş bulabildiğimi düşündürüyor değil mi? Kimse iki yüksek mezunu olduğumu, üç yabancı dil bildiğimi, gerçekten yetenekli ve yaratıcı olduğumu düşünmez bu tablodan.

Dün yine gittiğim bir iş görüşmesi, her zamanki gibi geçti. Ben gerçekten görüşmelerde kendimi ezik hissediyorum, mütevazi davranayım derken iyice küçülüyorum. Görüşmeden çıktığımda benim aklımda kalan "ben" tablosu hiç beni mutlu etmiyor. Dün de karşımdaki kadın benden oldukça irice ve uzun boyluydu. Sandalyesi de hafif yüksekti galiba. Benim sandalyem de düşükte mi kalmıştı ne, aklımda kalan göğüs altımın masa hizasında olduğu. Bir elimi çeneme dayıyorum dinliyorum, bir gözlerimi kaçırıyorum, tuhaf sorularına ne diyeceğimi bilemiyorum. Ellerimle kollarımla saçma sapan bir şeyler anlatmaya çalışıyorum. Bende mi bir sorun var, kendimi yeterince ifade edemiyor muyum? Yoksa IKcılarda mı bir sorun var? Ben gerçekten bu suratsız kadınlarla görüşme yapmak istemiyorum. Yok zayıf yönünüzü anlatın, yok güçlü yönünüzü anlatın, sorularına cevap vermek istemiyorum. Sohbet havasında geçmeyen bu gereksiz görüşmelerde bu tuhaf kadınlardan hiçbir elektrik alamıyorum ve kendimi ifade edemediğimi hissediyorum. Ya kendimi değiştireceğim ya rol yapacağım, acilen bir şey yapmam lazım, bu böyle olmayacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder