26 Temmuz 2010 Pazartesi

kız isteme

Kız kardeşimi istiycekler, evde bir telaş. Teyzemler Geliboludan kalktı geldi. Teyzem börekler yaptı, pasta yaptı getirdi. Biz annemle dolmalar sardık, salata malzemelerini hazır ettik. Evi temizledim, daha doğrusu ben temizledim topladım, annem arkamdan dağıttı pisletti. Servis tabakları çıktı, çay bardağı takımı bulunamadı, annem alamam şimdi dedi kristal altlıklar düz bardaklar çıkarıldı. Lekeli masa örtüleri beğenilmedi, yenisi alındı. Teyzem yanında getirdiği üç farklı kıyafeti denedi giydi çıkardı, sonunda allı pullu bir etekte karar kıldı. Annem her zaman giydiği alalade bir pantalon bluz giydi. Ben ve kuzen gelin gibi görünmemek için öylesine giyindik. Böyle bir telaş bir telaş, kararlaştırılan saate on beş dakka kala müstakbel dünürler geldi. Zilli'lerde kaldıkları için (onların ahbabları) Zilli, annesi ve babasını da çağırmıştık, onlar da geldi. İşin en komiği gelin ve damat yoktu.

Damadın babası eve geldiğinde koltuğu otururken bacağını, poposunun altına sıkıştırarak oturdu. Ben dumur oldum ama bizimkiler fark etmedi. Sağolsunlar hediye de getirmişler, bana parfüm gelmişti(çok ihtiyacım vardı gerçekten), kardeşime gömlek. Bir de ne sebeple olduğunu anlayamadığım nescafe ve seylan çayı :))

Ben içeri girmedim hiç, mutfaktaki işleri hallettim, börektir, çaydır dolmadır vs. Bir de kahveleri hazırladım, hani ikram edilir ya diye. Ama gel gör ki, kız isteme filan olmadı. Hem kardeşim ısrar etmiş istemeyin sakın diye, hem de bunlar zaten öyle istemeleri filan onaylamıyorlarmuş. Biz de öyle salak salak bekledik isteyecekler filan diye.

Neyse öyle sohbet muhabbet tanışıldı, hoş beş edildi, Zilli yine çok konuştu (kendisine göre ortamı kurtardı), yemekler yenildi. Annem sürekli insanların tabağını ısrarla doldurdu.

Gittiler, durum kritiği yapıldı, dünürlerden hoşlanıldığı anlaşıldı.

Ama bence günün en bombası, eniştemin Zilli'yi damat sanmasıydı. :)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder