18 Mayıs 2010 Salı

kırgın

20 günlük suskunluk bozuldu. Karşımdaki kırgın, yıkılmış ve buruk. Her şeye rağmen yine de çok iyi. Onun bu aşırı iyiliği zaten beni hasta eden, belki de. Ben, o kadar iyi değilim. Toplumca kabul görmüş iyi, güzel meziyetlerim yok. Kendi iyilerim, kendi doğrularım var. Kendime zeki, kendime güzelim. Kolay kolay kimseyle arkadaşlık kuramam.

Annem "seninle geçinmek zor, iyi düşün" dedi. Benimle uzun süre iyi geçinebilen birinin kalbini kırdım, hem de çok acıttım. Acıttığım, kırdığım için sanki ben onarmalıymışım gibi oldu. Beraber birbirimizi iyileştirmemiz gerekmez miydi? O kırgınsa ben de çok kırgın değil miyim? Yıllardır içime attığım, hep suskunluğumu koruduğum, sabır gösterdiğim için mi hatalı oldum şimdi? Ben ne olucam peki? Beni kim tamir edecek? Kim yaralarımı saracak?

Sadece şimdi değil bir ömürlük umudum kalmadı benim.

Sil baştan mı yapmalıyım? Bilemiyorum...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder