Teyzemdeyken kaç zamandır çıkmadığım tartının üzerine çıkıp 80'e yaklaştığımı görünce dehşete düşmüş ve istanbula döndüğümde her gün sahilde koşuya ve yürüyüşe çıkmak üzere kendimi programlamıştım. Bu 80'e yakın rakam yalnız 76-77 filan değil. 79,6. Bildiğimiz 80!!
İlk kez hayatımda bu kiloya yaklaştım. Üniversitede ne güzel yediğim her şeyi ama her şeyi, öğlen yenen yarım ekmekler dahil eritiyordum, ve 60, 62 filandım. Üniversite üçüncü sınıfta THY'ye hostes olarak alındığımda, üniforma verecekleri odaya gittim. Orada tekrar bir ölçüm yaptılar ve biz sana pantalon veremeyiz, etekle idare etmek zorundasın dediler. Yoksa tam tersini mi demişlerdi hatırlamıyorum. İki kilo daha verirsen diğerini de alırsın dediler. İşte o dönem günde 2.5 -3 litre su içmeler - su zehirlenmesi diye birşeyden haberim yok tabi-, minicik yemeler filan gerçekten başarmış vermiştim. Hem pantalon hem eteğin içine miss gibi de girmiş, bir sene boyunca aman da ben hostesim diye salınmıştım.
Sonra iş hayatına başlayınca bu yemeler içmeler pek tabi arttı. Küçükken ve gençliğimde hiç tatlı, kek vs. ile aram olmazken, öğrenciyken bunlar lüks sınıfına giriyordu, para kazanmaya başlayınca ofiste beş çayları, bisküviler, kekler, bir baktım 70e dayanmışım. Artık sonra 75 olduğumda, iki sene önce spor salonuna yazıldım.
Spor salonunda da şöyle bir saçmalık var. Ölçüyorlar boyunu kilonu, heh sen 1.70sin, o zaman kilon da 60 olmalı. Ya abla yapma etme, 20 yaşımdayken 60 bile değilken, 30 umda nasıl olurum. Bir de böyle standart herkese verdikleri diyet yemek listesi veriyorlar. Akşam yemeği diye bir şey var mesala o listede ama o saatte spor da yapman gerekiyor. Spordan çıktığında akşam yemeği yersen saat 22 ye denk geliyor. Spora girmeden önce yemek yemek zaten akıl karı bir iş değil. Saçmalık ötesi yani.
Neyse ben bu spor salonunda beş kilo verip 70 e düştüm ve gayet de taş durumdaydım. Vücudumun her yeri toparlandı. Sonra üyelik bitti, para bitti, iş bitti, Almanya da 6 ay kaldım ve sonuç olarak şu anda 80e dayanmış bulunuyorum. Bir şey yediğim yok ama bu spor rutinini günde 2 saat olarak gerçekleştirmezsem vermemin imkanı yok.
Annem diyor ben de 85im, üç çocuk doğurdum. Üzülüyorum. Sevgilime market sepetine doldurduğu halleyleri geri koyduruyorum zorla. Ama sonra dondurmadan bi şey olmaz diye oturup dondurma yiyoruz. O bir oturuşta bir carte doru götürebiliyor. Bisikletimi koyacak yer bulamadığım için binemiyorum. -Almanyada sık bindiğim için yağların hepsi göbeğime toplanmış durumda bu arada.- Spor salonuna gidiyorum ayda yüz bilmem kaç lira diyor, daha cebimde kuruş yok. Birkaç kez sahilde yürüdüm ama hastayım iki haftadır bir daha gidemedim. Hafta sonu dalış var, dalış elbisemin içine girip giremeyeceğim bile şüpheli. Durum bundan ibaret. Çok üzgünüm, çok şikayetçiyim, ama yok yine de kıçımı kaldırmıyorum.
20 Nisan 2010 Salı
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
oooooooo it is like me talking :) hahahahahha ebru ha gayret! zayiflayacagiz dostummmmm :D
YanıtlaSilsağol canım desteğin için :)) ha gayret :))
YanıtlaSil